Üstün yetenekli bir çocuğun ebeveyni olmak, heyecanlı oyuncaklarla dolu bir eğlence parkında yaşamaya benzer. Bazen gülümsersiniz. Bazen nefesiniz kesilir bazen çığlık atarsınız. Bazen kahkaha atarsınız. Bazen şaşkınlık ve merakla seyredersiniz. Bazen koltuğunuzda donakalırsınız. Bazen gurur duyarsınız. Bazen oyuncak o kadar sinir bozucudur ki hiçbir şey yapamaz ve oturup ağlarsınız.
Carol Strip& Gretchen Hirsch
Üstün yetenekli çocukların ebeveyni olmak hem çok eğlenceli hem de çok öğreticidir. Bununla birlikte bu çocukların sahip oldukları bazı özellikler ve ilişkilerde yaşadıkları bazı durumlar hem çocukların kendilerini hem de ebeveynlerini zorlayabilir. Bunlardan bazıları şunlardır;
- Zihinsel gelişimlerinin ve sosyal-duygusal gelişimlerinin aynı düzeyde olmamasına yani asenkronize bir gelişim göstermelerine bağlı olarak ortaya duygusal sorunlar çıkabilir,
- Sabırsız olmalarından ötürü diğer insanların yavaşlıklarına tahammülleri az olabilir,
- Dışardan hiperaktif gibi görünebildikleri için aileler farklı çözüm arayışlarına girebilirler,
- Sert disiplini genelde sevmezler, otoriteyi ve kuralları sorgulayabilirler,
- Gelenek ve inançlar gibi mantığa aykırı şeyleri çok fazla sorgulayıp basit şeyleri bile karmaşıklaştırabilirler, çok sorgularlar, hatta varoluşu da sorularlar. Bu durum depresyon eğilimlerini arttırır.
- Sürekli soru sorarlar,
- Okuldaki konuları hızlı öğrendikleri için derste sıkılıp hareketlenebilir ve dersin düzenini bozan kişi durumuna düşebilirler,
- Bildiklerini sabırsızca, sıranın kendilerine gelmesini beklemeden söyleyebilir ve bu nedenle arkadaşları tarafından “bilmiş” olarak görünebilirler,
- Mükemmelliyetçi yapılarından dolayı başkalarının hatalarına karşı toleransları az olabilir. Hata yapan kişiyi acımasızca eleştirebilirler. Bununla birlikte kendileri eleştiriye ya da akranları tarafından reddedilmeye karşı aşırı duyarlıdır.
- Kafalarında sürekli bir düşünce olduğu için dikkatleri dağınık olabilir. Çoğu zaman bu durum DEHB gibi algılanabilir. Konuya odaklanmak için sürekli uyarana ihtiyaç duyabilirler.
- Ebeveyn ve arkadaşları tarafından verilen tavsiyeleri anlamsız bulurlarsa reddebilirler, bu da onların uyumsuz ve alışılmadık görülmelerine neden olabilir.
- Dağınık ve organize olmamış görünebilirler, zaman kısıtından rahatsızlık duyarlar ve stres seviyeleri artabilir.
- Akranları onların esprile anlamayabilir, dikkat çekmek için sınıfın palyaçosu olabilirler.
- Mükemmelliyetçi yapıları onları yoğun strese sokan en önemli özellikleridir. Eğer olumsuz mükemmelliyetçi bir yapıları varsa harekete geçmek onlar için zor olabilir. Çünkü mükemmel değilse hiç olmasın mantığına sahiptirler. Bu da sorumluluklarını yerine getirmelerine engel olabilir. Ayrıca yine bu yapılarından dolayı çok detaycı olabilir, özellike zaman kısıtı bulunan projeler gibi bazı görevleri yetiştirmekte güçlük yaşayabilirler. Bu da ekip arkadaşlarıyla senkronize olamamalarına neden olabilir. Ekipte istenmeyen kişi ilan edilebilirler.
- Kendilerini başkalarından üstün görme eğilimleri olabilir. Eğer ailede sürekli istediği yapılan, sorumluluk verilmeyen, sürekli kişiliği övülen bir konumdaysalar bu durum ilerde narsist kişilik geliştirmelerine sebep olabilir.
- Duygusal açıdan yoğun oldukları için alıngan olabilirler. Durumları kişisel algılayabilirler ve kendilerini suçlayabilirler. Özellikle duygularını tanıma ve ifade etme konusunda farkındakları azsa, bu suçluluk duygusu ilerde düşük benlik saygısına neden olabilir.
Tüm bu durumlar, ebeveynlerin üstün yetenekli çocuklarıyla olan iletişimlerini etkilemektedir. Özellikle sınır koyma, otokontrol becerileri gelişimine destek olma, kardeşler arası rekabet, anne baba iletişimi, stres kontrolü, olumlu mükemmelliyetçilik gelişimi, günlük rutinlerin oluşturulması gibi konularda ailelerin zorlandıkları görülmektedir. Ebeveyn koçluğu, tüm bu konularda ebeveynlere destek olacak ve onları motive edecek en iyi araçlardan biridir.
Ebeveyn koçluğu ayrıca ebeveynlerin kendi dönüşümleri ve yolculuklarında onlara eşlik eder ve motivasyonlarını arttırır. Ne de olsa ebeveynlik yaptığımız yer aslında bir sahne gibi, ben ona “ebeveynlik sahnesi” diyorum. Nasıl ki performans sergileyen sanatçılar birer koçla çalışıp motivasyonlarını yüksek tutuyorlarsa ebeveynlerin de ayni şekilde onların motivasyonunu yükseltip performanslarını arttıracak bir koça ihtiyaçları vardır.